Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım İşi Kavramı
- Yıllara yaygın inşaat ve onarım işlerinin vergilendirilmesine yönelik düzenlemeler 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun (GVK) 42-44 maddelerinde yer almaktadır. Düzenleme her ne kadar GVK’da yer alsa da, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun (KVK) 6. maddesinde yer alan “Safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır” hükmü mucibince kurumların yıllara yaygın inşaat ve onarım işlerinin vergilendirilmesinde de uygulanmaktadır. GVK’nın 42. maddesinde yer alan düzenlemeye göre; “birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekapaj işleri de inşaat işi sayılır) ve onarma işlerinde kar veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak, mezkur yıl beyannamesinde gösterilir”. Bu kapsama girecek bir işin,
- İnşaat ve onarım ve işi olması,
- Başlangıç ve bitiş yıllarının ayrı yıllara sirayet etmesi,
- Taahhüde bağlı olarak yapılması yani mükellef tarafından kendi hesabına başkasının adına yapılmış olması,
- gerekmektedir.
Uygulamada özellikle, yapılan iş yıllara yaygın ve taahhüde bağlı olmakla birlikte, o işin inşaat ve onarım işi kapsamına girip girmediği duraksamalara neden olmaktadır. Özellikle tamamlanması birden fazla yıl alan makine, üretim hattı montajı gibi işlerde, maliyet iş bitiminde tespit olunabildiğinden kafalarda karışıklığa neden olmaktadır. Bu çalışmamızda sadece yıllara yaygın inşaat ve onarım işi tanımını ve kapsamını ele alacağız[1].
-
İnşaat ve Onarım İşinin Tanımı ve Kapsamı
Vergi kanunlarında inşaat kavramının tanımı yapılmamıştır. Dar anlamda inşaatı, genellikle demir, çimento vs. gibi iptidai maddelerden bir yapı veya bunların mütemmim cüzlerinin imali olarak tanımlamak mümkündür. Onarım ise bir gayrimenkulün iskeleti dışında harap olan kısımlarının yeniden yapılması ile ilgili büyük ölçüdeki tamirat ve yenileme faaliyetlerini ifade etmektedir.
Gelir İdaresi Başkanlığınca verilen çeşitli özelgelerde mevzuattaki gelişmeler paralelinde yapım işini İmar Kanunu ve Kamu İhale Kanunu çerçevesinde değerlendirmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 5 inci maddesinde, “Yapı, karada ve suda daimi ve muvakkat resmi ve hususi yer altı ve yer üstü inşaat ile bunlara ilave değişiklik ve tamirlerini içine alan sabit ve müteharrik tesislerdir.” Denilmiştir.
Öte yandan, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun “Tanımlar” başlıklı 4 üncü maddesinde daha geniş bir tanım yapılmıştır. Burada “Yapım: Bina, karayolu, demiryolu, otoyol, havalimanı, rıhtım, liman, tersane, köprü, tünel, metro, viyadük, spor tesisi, alt yapı, boru iletim hattı, haberleşme ve enerji nakil hattı, baraj, enerji santrali, rafineri tesisi, sulama tesisi, toprak ıslahı, taşkın koruma ve dekapaj gibi her türlü inşaat işleri ve bu işlerle ilgili tesisat, imalat, ihzarat, nakliye, tamamlama, büyük onarım, restorasyon, çevre düzenlemesi, sondaj, yıkma, güçlendirme ve montaj işleri ile benzeri yapım işleri“ olarak tanımlanmıştır.
Çalışma Bakanlığınca hazırlanan, 10/11/1983 tarih ve 83/7376 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan, ancak Sosyal Güvenlik Bakanlığının 13/1/2014 tarihli ve 628 sayılı yazısı üzerine, Bakanlar Kurulu’nca 26/3/2014 tarihinde kararlaştırılarak 2014/6162 sayılı kararla 22 Mayıs 2014 tarihinde yürürlükten kaldırılan İşkolları Tüzüğünde “İnşaat; bina, yol, köprü, demiryolu, tünel, metro, kanalizasyon, liman, dalgakıran, havuz, istihkam, havaalanı, dekovil ve tramvay yolu, spor alanları yapımı gibi her çeşit yapıcılık işleri ile bunların etüd, proje, araştırma, bakım, onarım ve benzeri işler” olarak tanımlanmıştır.
Bu tanımlara bakıldığında yapı kapsamına kara ve suda, yer altında ya da üstündeki daimi ya da geçici tesisler ile bu tesislerle ilgili imalat, ihzarat, nakliye, tamamlama, büyük onarım, restorasyon, çevre düzenlemesi, sondaj, yıkma, güçlendirme ve montaj işleri ile benzeri yapım işleri girmektedir. Yapı inşaatından bağımsız olarak yapılan ya da imal edilen diğer tesis ve montajlar girmemektedir.
Diğer taraftan TMS 11 İnşaat İşleri sözleşmesi standardında, inşaat sözleşmesi (sözleşme); “bir varlığın veya tasarım, teknoloji ve fonksiyon ya da nihai amaç veya kullanım açısından birbiriyle yakından ilişkili ya da birbirine bağımlı bir grup varlığın inşası için özel olarak yapılmış bir sözleşmedir.” diye tanımlanmıştır. Ayrıca standarda göre, bir inşaat sözleşmesi köprü, bina, baraj, kanal, yol, gemi veya tünel gibi tek bir varlığın inşası için yapılmış olabilir. İnşaat sözleşmesi tasarım, teknoloji ve fonksiyon veya nihai amaç ya da kullanım açısından birbiriyle yakından ilişkili veya birbirine bağımlı birden çok varlığın inşası ile ilgili de olabilir. Bu tür sözleşme örnekleri rafineri inşaatı ve diğer fabrika veya tesislerdeki karmaşık parçaların inşasını içermektedir.
Standarda göre yapı, İmar Kanunu ya da Kamu İhale Kanunu kapsamındaki yapılarla birlikte, yapıdan bağımsız olarak inşa edilen ve yapımı birden fazla hesap dönemine yayılan fabrika ve tesislerdeki karmaşık parçaların imali ve montajı da girmektedir. Buradaki tanım ve kapsam daha ziyade dönem kar ve zararı ile birlikte mali tabloda yer alan kıymetlerin gerçek ve tam değerinin hesaplanmasına yönelik olduğundan vergi mevzuatı tarafına daha yakın bir tanım olarak karşımıza çıkmaktadır.
Çünkü standardın amacı inşaat sözleşmelerine ilişkin gelir ve maliyetlerle ilgili muhasebe uygulamasının açıklanmasıdır. İnşaat sözleşmelerine konu olan işlerin özelliği gereği, sözleşme kapsamındaki işin başlamasıyla tamamlanması farklı hesap dönemlerine girmektedir. Bu nedenle inşaat sözleşmelerine ilişkin muhasebe uygulamasındaki esas konu, sözleşme kapsamında elde edilen gelir ve maliyetlerin inşaat işinin gerçekleştirildiği hesap dönemlerine dağıtılmasıdır.
-
Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım İşlerinde Özel Vergileme Rejiminin Getiriliş Nedeni
Yıllara yaygın inşaat ve onarım işlerine yönelik özel vergileme rejiminin neden getirildiğinin anlamak için kanının gerekçesine bakmakta fayda bulunmaktadır. Bahse konu gerekçede şöyle denilmektedir.
“Gelir Vergisi Kanununun mer’i 43 üncü maddesinde, birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri için her yıl beyanname verilmesi, şu kadar ki hakiki kazancın işin hitamında tesbiti mümkün olduğundan, bu suretle tespit edilecek kazanca (kâr veya zarara) göre işin devam ettiği yılların beyanlarının düzeltilmesi kabul edilmiştir.
Tatbikatta bu hüküm, mükellefleri içinden çıkılmaz ameliyelerle karşılaştırmış, hatalı beyanlara ve mükelleflerin mağduriyetlerine yol açmıştır.
Beliren mahzurların izalesi için, tasarının bu maddesi ile mezkûr 43 üncü madde hükmü tadil olunmuştur. Yeni hükme göre, mükellefler bu neviden işlerin kazancını işin hitamında tesbit ve o yılın beyannamesine ithal edeceklerdir. …
İşin devam ettiği yıllar zarfında kazanç tesbitindeki müşkülât daha çok inşaat onarım işlerindedir. Bu gibi işlerde müşkülât doğuran husus ise, emtia stoklarının çeşitli safhalardaki değerlerinin tesbitindedir.
Ulaştırma işlerinde böyle bir mahzur mütalâa edilmediğinden, madde metninde, ulaştırma işleri hariç tutulmuştur.”
Bu gerekçeye göre bakıldığında yıllara yaygın inşaat ve onarım işlerinde özel vergileme rejiminin getiriliş maksadı, bu işlerde dönem sonu stoklarının ve işin maliyetinin tespitinde zorluk yaşanmasıdır. Aslında aynı sıkıntı yıllara yaygın olarak montajlanan ya da imal edilen / kurulan tesis, makine ve fabrikalar için de geçerli olmasına rağmen kanunun madde başlığında “birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işleri” denilmiştir.
-
Özelgeler ve Yargı Kararları Çerçevesinde Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım İşinin Tanımı ve Kapsamı
Hangi işlerin yıllara yaygın inşaat ve onarım işi olarak kabul edildiği ve özel vergilemeye tabi olduğu hususunda Gelir İdaresi Başkanlığınca verilen özelgeler ve Danıştay kararları araştırılmıştır.
Gelir İdaresi Başkanlığınca Degazör, kondens tankı ve flaş tankı montajı işinin yıllara yaygın inşaat ve onarım işi kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceğine yönelik verilen özelgelerde şöyle denilmiştir.
İmar Kanununun 5 inci maddesinde, “karada veya suda daimi veya muvakkat, resmi ve hususi yer altı ve yer üstü inşaatı ile bunların ilave değişiklik ve tamirlerini içine alan sabit ve müteharrik tesisler” yapı olarak tanımlanmıştır.
Medeni Kanunda ise inşaat ve imalat, arazi ile birleştirilmiş malzeme ve emlak sarfı ile imalat, inşaat ve tanzim edilmiş şeyler olarak tarif edilmiştir. Dolayısıyla inşaat; malzeme ve işçilik kullanmak suretiyle bir yapı veya bunların eklentilerinin imali olarak tanımlanabilir.
Genel anlamı ile inşaat; malzeme ve işçilik kullanmak suretiyle meydana getirilen gayrimenkulün yapı kısmına ait faaliyetlerin tümünü kapsar. Onarım ise bir gayrimenkulün iskeleti dışında harap olan kısımların yeniden yapılması ile ilgili büyük ölçüdeki tamirat ve yenileme faaliyetlerini ifade etmektedir. Söz konusu gaz tanklarının imalatı ve montajı işinin bir inşaat işinden bağımsız olarak sadece bu gaz tanklarının imal edilerek teslimiyle sınırlı olması halinde, söz konusu iş yıllara yaygın inşaat ve onarım işi olarak değerlendirilemeyeceğinden bu kapsamda yapılan ödemeler üzerinden tevkifat yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak, gerçekleştirilen gaz tanklarının imalatı ve montajı işinin üstlenilen inşaat işinin bir parçası olarak gerçekleştirilmesi halinde, söz konusu iş Gelir Vergisi Kanununun 42’nci maddesi kapsamına giren inşaat onarım işi olarak değerlendirileceğinden, bu iş nedeniyle yapılan ödemeler üzerinden %3 oranında vergi tevkifatı yapılması gerekmektedir.” [2].
Diğer özelgelerde de;
- Asansörler ve yürüyen merdivenlerin temini ve montajının işveren ile yüklenici şirket arasında imzalanan alışveriş merkezi inşaatı işinden bağımsız olarak gerçekleştirilmesi şartıyla, finansal kiralama sözleşmesi kapsamında asansörler ve yürüyen merdivenlerin temini ve montajı için satıcı firmaya yapılacak ödemeler ile bu kapsamda işveren tarafından yapılacak ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılmaması gerekmektedir.[3]
- Yıllara yaygın inşaat işi kapsamında taahhüt edilen işin malzeme, makine ve teçhizat tedarikini de kapsayan komple yapım işi olması nedeniyle Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesinde belirtilen birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarım işi olarak değerlendirilmesi gerektiğinden anılan sözleşme kapsamında yapılacak hakediş ödemeleri üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi hükmü uyarınca %3 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir[4].
- İmzalanan sözleşme kapsamında gerçekleştirilecek olan … motorunun projelendirilip aşama aşama geliştirilerek üretilmesi işinin; bir motor üretim tesisinin tüm makine ve ekipmanlarıyla birlikte deneme üretimi de yapıldıktan sonra üretime hazır vaziyette anahtar teslimi inşasını içermesi, işin ve işe ilişkin bedelin sözleşmede bir bütün olarak topluca müzakere edilmesi (işin kısım kısım geçici kabulünün yapılarak teslim edilmemesi ve her bir kısma ilişkin bedelin ayrı ayrı ödenmemesi gibi) ve işin birden fazla yıla sirayet etmesi halinde, bu iş Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesi kapsamında değerlendirilecek olup kazancının işin bittiği dönemde kesin olarak tespit edilerek bu dönemin kurum kazancına dahil edilmesi gerekmektedir. Ayrıca bu iş dolayısıyla yapılacak ödemelerden, Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesi hükmü uyarınca vergi kesintisi yapılacağı ve bu kesintilerin işin kazancının beyan edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisinden mahsup edileceği tabiidir. Diğer taraftan, yukarıda bahsi geçen sözleşme kapsamında … motorunun üretimi işinin geçici ve kesin kabul usulüne tabi ve yıllara yaygın inşa edilecek tesis binası inşaatı işinden bağımsız olarak sadece söz konusu motorun üretilmesi işi olması, sözleşmede … motorun tesliminin ayrı bir kabul tutanağına bağlanması ve bu iş için ayrı bir bedel tespit edilmiş olması durumunda yapılan iş (tesis binası kısmı hariç) yıllara yaygın inşaat ve onarım işi olarak değerlendirilmeyerek tevkifat yapılmayacaktır[5].
- İnşaat ve onarım işlerinden ayrı olarak taahhüt konusu olan ve maden işletmesinde kullanılacak tankların imali ve montajı Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesinde belirtilen inşaat ve onarım işi kapsamında değerlendirilemeyeceğinden söz konusu işler nedeniyle tevkifat yapılmaması gerekmektedir[6].
- Ekipman Sözleşmesi çerçevesinde, satışı yapılacak tıbbi cihazların temini, kurulumu, testi ve personelin eğitimi ile tıbbi cihazların temini ve kurulumu aşamasında bazı tür cihazlar için hastane odalarında zemin yükseltilmesi, dışarıya acil egsoz fan sistemi koyulması, kablolama işleri ve elektrik panoların kurulumu gibi sözleşme hükümleri uyarınca tıbbi ekipmanların işlevlerini ifa edebilmesi amacıyla sistemsel olarak hazırlanması için yapılan işlerin Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesi kapsamında yıllara yaygın inşaat ve onarma işi olarak değerlendirilmesi mümkün değildir[7].
- Taahhüt edilen trafo merkezleri için sistem temini, montajı, çalıştırılması ve personel eğitimini içeren sözleşme konusu işlerin Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesi kapsamına giren inşaat ve onarım işi olarak değerlendirilmesi ve şirketinize yapılan istihkak ödemeleri üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesi gereğince %3 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.[8]
Yukarıda yer verilen özelgelere bakıldığında bir işin yıllara yaygın inşaat ve onarın işi olarak kabul edilebilmesi için İmar Kanunu ya da Kamu İhale Kanununda yer verilen yapım işi tanımına uygun bir iş olması ya da o işin böyle bir işle birlikte taahhüt edilmiş olması gerekmektedir. Yapım işinden bağımsız olarak taahhüt edilmiş olan bir işin imal ya da inşası birden fazla yıla yayılsa bile o iş yıllara yağın inşaat ve onarım işi olarak kabul edilmeyecektir. Örneğin taahhüt edilen ürerim hattının tek başına montajı yıllara yaygın inşaat ve onarım işi kapsamına girmemektedir. Ancak üretim hattının fabrika binası ile birlikte yapılması ve anahtar teslim olarak taahhüt edilmesi halinde yıllara yaygın inşaat işi olarak kabul edilecek ve özel vergilemeye tabi olacaktır.
Ayrıca İstanbul 5.Vergi Mahkemesi 26.5.1999 gün ve E:1998/1304, K:1999/608 sayılı kararında; “Bir işin, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu”nun 42 ve 44”üncü maddeleri ile düzenlenen özel kazanç rejimi kapsamına girmesi için faaliyet konusunun inşaat ve onarını işi olması, işin resmi veya özel taahhüde bağlı olarak yapılması ve yıllara sirayet etmesi şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği, olayda ise, davacı şirket ile yüklenici firma arasında düzenlenen sözleşmenin incelenmesinden: taahhüdün konusunun fabrika sahası içinde yer alacak Picling ve Electrolytic Cleaning hatları montajının oluşturduğu, tüm imalat ve montaj projelerinin davacı şirketçe hazırlanacağı, işin süresi bölümünde montaj işinin hangi sürede tamamlanacağının belirtildiği, taahhüdün konusu bölümünde, yüklenici firmanın montaj işi ile birlikte ayrıca ücret almadan bazı beton doldurma işlerini de yüklendiğinin anlaşıldığı, bu durumda, sözleşme kapsamının montaj olduğu sonucuna ulaşıldığından işi yıllara yaygın inşaat ve onarını işi olarak değerlendirip avans ve hakediş ödemelerinden tevkifat yapılmaması nedeniyle yapılan tarhiyatta isabet görülmediği gerekçesiyle vergi ve cezanın kaldırılmasına” hükmedilmiştir.. Söz konusu karar Danıştay 4. Dairesinin 20.04.2000 tarih, Esas : 1999/4327 Karar : 2000/1675 sayılı kararıyla onanmıştır.
Yukarıda örneklerine yer verilen gerek Gelir İdaresi özelgelerinden, gerek Danıştay kararından da anlaşılacağı üzere, bir iş İmar Kanunu ya da Kamu İhale Kanununda tarif edilen yapı sınıfına giriyor ya da yapı sınıfına giren işle birlikte taahhüt edilmişse, diğer şartlar oluşmuşsa bu işin kazancı yıllara yaygın inşaat ve onarım işi kapsamında vergilendirilecek, bu meyanda inşa edene yapılan ödemeler üzerinde tevkifat yapılacak, işin kazancı iş bitiminde vergilendirilecektir. Yapı işi sınıfına girmeyen ya da onunla birlikte taahhüt edilmeyen işler, tamamlanması birden fazla yıla sirayet etse de genel vergileme rejimine tabi olacaktır.
-
Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım İşinde Kurumlar/Gelir Vergisi Stopajı
Kanun gerekçesinde ifade edildiği üzere yıllara yaygın inşaat ve onarım işinde kazancın işin hitamında tesbiti, verginin yıllarca sonra ödenmesini intaç edecektir. Verginin, yıllarca sonra, işin sonunda topluca ödenmesi, hazinenin olduğu kadar mükellef yönünden de mahzurlar tevlit edeceğinden ve hakiki vergiye mahsuben bir miktar verginin menbada alınması işin mahiyetine de uygun düştüğünden, bu gibi kazançlar için vergi tevkifatı esası kabul edilmiş bulunmaktadır. Bu sebeple yıllara yaygın inşaat ve onarım işi yapanlar geçici vergi mükellefi değildirler. Başka kazançlarından dolayı geçici vergi mükellefi olsalar bile bu tür işlerden elde ettikleri kazancı ve yapılan stopajı, iş bitmiş olsa bile geçici vergiye dâhil etmezler/edemezler.
Müteahhide yapılan avans ve hak ediş ödemeleri üzerinden GVK 94/3, KVK 15/1-a ve 30/1-a maddeleri uyarınca %3 stopaj yapılmaktadır. 01.03.2021 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek olacak olan 3491 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla bu oran %5’e yükseltilmiştir. Oranın %3 olarak uygulandığı dönemde iş bitiminde yıllara yaygın inşaat ve onarım işinin toplam hasılatı üzerinden %13,64’den fazla oranda bir karlılık ortaya çıktığında ek kurumlar vergisi ödenmesi gerekirken, stopaj oranının % 5 olması ile bu oran % 22,73 olmuştur. Yani kurumlar vergisi mükellefleri yıllara yaygın inşaat ve hakediş gelirleri üzerinden %22,72’nin üzerinde kar ederlerse ek kurumlar vergisi ödeyecektir. Bu oranın altında kar ederlerse, hesaplanan kurumlar vergisinden fazla olan stopajı iade talep edebileceklerdir. Ülkemizde hasılat üzerinden %22,74 oranında bir karlılığın oldukça yüksek olduğunu düşünmekteyiz. Uygulamaya konulacak olan stopaj oranın kayıt dışılığa ve firmalar üzerinde finansman sıkıntısına neden olacağını düşünmekteyiz.
Mükelleflerin bu gibi durumlarda 10.000,00 TL ye kadar olan nakit iade talepleri başkaca bir işlem gerekmeksizin yerine getirilir. Ayrıca süresinde yapılmış YMM tam tasdik sözleşmesi olması durumunda 100.000,00 TL’ye kadar olan nakit iade talepleri YMM raporuna istinaden yerine getirilir.
-
Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım İşini Genel Rejime Göre Beyan Etmek Mümkün müdür?
Yıllara yaygın inşaat ve onarım işini genel rejime göre vergilemek mümkün değildir. Zira Türk Vergi Sisteminde beyan esası geçerli olmakla birlikte, Devletin mükellefin beyanını araştırma, inceleme ve kontrol etme yetkisi vardır. Yani vergi sistemimizde kontrollü beyan esası geçerlidir. Yıllara yaygın inşaat ve onarım işinde mükelleflerin işin devamı süresince maliyet ve stoklarını kesin olarak, kayden de olsa tespit etmek ve mükellefin gerçek matrahını kavramak mümkün olmayacağından, mükellefler isteseler de genel rejime göre vergileme söz konusu olamaz. Bu nedenle kapsama giren işlerde avans ve hak ediş ödemeleri üzerinden stopaj yapılması söz konusudur. Devlet de kontrolünü işin hitamında verilen gelir/kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden yapacaktır.
-
Tamamlanması Birden Fazla Yıla Sarkan İşlerde Muhasebe Nasıl Olacaktır.
Mükellefler yıllara yaygın inşaat ve onarım işlerinin hasılat ve giderlerini ayrı bir defterde veya tutmakta oldukları defterlerin ayrı sayfalarında göstermeye ve düzenleyecekleri beyannameleri işlerin ikmal edildiği takvim yılını takip eden yılın Mart ayının başından yirmibeşinci günü akşamına kadar gelir vergisi mükellefleri, Nisan ayının başından yirmibeşinci günü akşamına kadar kurumlar vergisi mükellefleri vermeye mecburdurlar.
Tamamlanması birden fazla yıla sarkan iş yapım ve onarım işi ise, işin devamı süresince müteahhit tarafından yapılan maliyetler yıl içinde 740. no.lu hesapta takip edilecek, yıl sonunda ise 170 No.lu hesaba alınacaktır. Aldığı avans ve hak edişler üzerinde yapılan stopaj ise 295/193 no.lu hesaplarda, hakediş tutarları ise 350. No.lu hesapta takip edilecektir.
Ayrıca mükellefler gerektiği durumlarda her yıl, o yılın ortak giderlerini, yıllara yaygın inşaat ve onarım işi maliyetleri ile diğer gelirlerin toplam içindeki paylarına göre dağıtacaktır.
İşin bittiği yıl 4. dönem geçici vergi beyannamesi verildikten sonra 170 no.lu hesabın bakiyesi 622 no.lu hesaba,; 350 no.lu hesabın bakiyesi 600 no.lu hesaba; stopajın takip edildiği 193/295 no.lu hesabın bakiyesi de 371. no.lu hesaba aktarılmalıdır.
Tamamlanması birden fazla yıl alan iş, inşaat ve onarım işe değilse, yani özel rejime göre vergileme söz konusu değilse, alınan avanslar 340/440 no.lu hesaplarda takip edilmelidir. Bu işler için yapılan maliyetlerin takip edileceği bir hesap açılmamıştır. Görüşümüze göre 17 no.lu grubunda altında 178- Yıllara Yaygın Diğer İşler Maliyeti gibi bir hesap açılması uygun olacaktır.
İşin bitmesi ile 178 no.lu hesap 622 no.lu hesaba, 440/340 no.lu hesap bakiyesi de 600 no.lu hesaba alınmalıdır.
-
Sonuç
Bu çalışmamızda tespit edildiği üzere, Gelir İdaresinin görüşüne göre bir işin yıllara yaygın inşaat ve onarım işi olarak kabul edilebilmesi için o işin İmar Kanunu ya da Kamu İhale Kanununda yapılan tanımlamaya giren bir iş olması, ya da bu işle birlikte taahhüt edilmiş olması gerekmektedir. Yapım işinden bağımsız olarak taahhüt edilmiş olan tesis kurulumu, montajlama gibi işler tamamlanması birden fazla yıla sarksa da yıllara yaygın inşaat ve onarım işi olarak kabul edilmemektedir. Bizim görüşümüze göre ise, yapım işinin İmar Kanunu ya da Kamu İhale Kanununda yer alan “yapı/yapım” tanımından daha geniş düşünülmesi, yapım işinden bağımsız olarak taahhüt edilen ve yapımı/imali/montajı bir den fazla yıla sirayet eden işlerin GVK md 42 içinde değerlendirilmesi ve özel vergileme rejime tabi tutulması gerekmektedir. Zira bilanço günlerinde bu tür işlerin maliyetinin ve dönem sonu stokunun tam ve kesin olarak tespitine imkan bulunmamaktadır. Öte yandan 11 no.lu muhasebe standardı da konuya bizim perspektifimizden bakmaktadır. Ayrıca fabrika üretim hattı montajı gibi işlerde, montaj sonrası makina ya da tesisat yapının/taşınmazın mütemmim cüz’üne dönüşmektedir. Değer kaybına uğramaksızın demonte edilip tekrar başka bir yerde kurulması ve kullanılması mümkün değildir.
18.02.2021/02:28
Dr. Kemal AKMAZ
Yeminli Mali Müşavir
[1] Bknz. https://frekansdenetim.com.tr/yillara-yaygin-insaat-ve-onarim-islerinde-ozellikli-durumlar/
[2] Bursa Vergi Dairesi Başkanlığının 23/12/2011 tarih, B.07.1.GİB.4.16.16.01-GV-10-19-279 sayılı özelgesi
[3] İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının 2018 tarih, 62030549-120[42-2015/880]-93935 sayılı özelgesi.
[4] Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı, 15.05.2013 tarih, 38418978-120[42-12/23]-448 sayılı özelge.
[5] Eskişehir Vergi Dairesi Başkanlığı, 31.12.2018 tarih, 11355271-125.15[15-2018/9]-67334 sayılı özelge.
[6] Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığı, 21.08.2013 tarih, 93767041-130[Geçici 17-2012/84]-161 sayılı özelge.
[7] Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı, 20.12.2018 tarih, B.07.1.GİB.4.99.16.02-120[42]-27030 sayılı özelge.
[8] Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı, 27.08.2013 tarih, 38418978-125[15-13/5]-922 sayılı özelge