İlan ve Reklam Vergisi – Yoklama Fişi – Vergi Tarhiyat Usulleri
T.C.
DANIŞTAY
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas : 2022/405
Karar : 2024/92
Tarih : 14.02.2024
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : İflas Nedeniyle Tasfiye Halinde . Uluslararası Fuarcılık ve Ticaret Anonim Şirketi
İSTEMİN KONUSU :. Vergi Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına 23/09/2014 ve 29/09/2014 tarihli ihbarnamelerle tebliğ edilen 2014 yılına ilişkin olarak idarece tarh edilen ilan ve reklam vergileri, damga vergileri ile kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
. Vergi Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararı:
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun “Belediye Vergileri” başlıklı birinci kısmının “İlan ve Reklam Vergisi” başlıklı ikinci bölümünün “Konu” başlıklı 12. maddesinde “Belediye sınırları ile mücavir alanları içinde yapılan her türlü ilan ve reklam, İlan ve Reklam Vergisine tabidir.” kuralına yer verilmiştir. Kanun’un “Mükellef ve sorumlu” başlıklı 13. maddesinde “İlan ve Reklam Vergisinin mükellefi, yurt dışından gönderilen ilan ve reklamlar dahil olmak üzere, ilan ve reklamı kendi adına yapan veya yaptıran gerçek veya tüzel kişilerdir.
İlan ve reklam işlerini mutat meslek olarak ifa edenler, başkaları adına yaptıkları ilan ve reklamlara ait vergileri mükellefler adına ilgili belediyeye yatırmaktan sorumludurlar.” kuralı yer almıştır.
Aynı Kanun’un “Verginin tarhı ve ödenmesi” başlıklı 16. maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ise şu şekildedir:
“Vergiye tabi ilan ve reklamlarda, ilan ve reklam işinin mükellefçe yapılması halinde ilan veya reklam işinin yapılmasından önce mükellef tarafından, ilan ve reklam işinin bu işi mutad meslek olarak ifa edenler tarafından yapılması halinde ilan ve reklam işini yapanlarca ilan veya reklamın yapıldığı ayı takip eden ayın 20 nci günü akşamına kadar verilecek beyanname üzerine, tarh ve tahakkuk ettirilir. Beyannameler vergi tarifesinin 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 ncı bentlerinde yazılı ilan ve reklamlarda bunların yayınlandığı, dağıtıldığı veya teşhir edildiği mahallin belediyesine verilir.
İlan ve Reklam Vergisi, beyanname verme süresi içinde ödenir. Şu kadar ki belediye meclisleri vergi tarifesinin 1, 2 ve 4 üncü bentlerinde yazılı yıllık ilan ve reklamlara ait vergileri, yılı içinde, iki eşit taksitte almaya yetkilidirler.”
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 127. maddesinde, yoklamadan maksadın mükellefleri ve mükellefiyetle ilgili maddi olayları, kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tespit etmek olduğu kurala bağlanmış; Kanun’un 131. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında ise yoklama neticelerinin tutanak mahiyetinde olan “yoklama fişine” geçirileceği, bu fişlerin yoklama yerinde iki nüsha tanzim olunarak tarihleneceği, bulunursa nezdinde yoklama yapılan veya yetkili adamına imza ettirileceği; bunlar bulunmaz veya imzadan çekinirlerse keyfiyetin fişe yazılacağı ve yoklama fişinin polis, jandarma, muhtar veya ihtiyar meclisi üyelerinden birine imzalattırılacağı öngörülmüştür.
18/09/2014-21/09/2014 tarihleri arasında davacı şirket tarafından organize edilen fuara ilişkin olarak tanzim olunan … tarih ve … sayılı yoklama fişi ile tespit edilen fuar alanında katılımcı firmalar tarafından yapılan ışıksız geçici ilan ve reklamlar ile katılımcılar tarafından yapılan söz konusu tanıtımlardan doğan vergilerden, 2464 sayılı Kanun’un 13. maddesinin ikinci fıkrası gereği fuar düzenleyicisi olan davacı şirketin sorumlu olduğundan bahisle davacı adına 2014 yılı için tarh edilen ilan ve reklam vergileri ile bu vergilerin bir kısmına bağlı olarak kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle işbu dava açılmıştır.
Olayda, 18/09/2014 tarihli yoklama fişi, yoklama yapılan yerde nezdinde yoklama yapılan veya yetkili adamı bulunmaz veya imzadan çekinirse bilahare mahalle muhtarına (veya diğer ilgililere) imzalatılacağı hükmüne aykırı biçimde tanzim edilmiştir. Zira anılan tutanak, davacı şirket temsilcisinin veya çalışanının bilgi, ifade veya imzasına başvurulduğu şeklinde bir şerhe yer verilmeksizin mahalle muhtarına imzalatılmıştır.
Bu durumda tarhiyatın dayanağı yoklama fişinin, yoklama yapılan iş yerinde davacının çalışanlarının imzadan çekildiğine ilişkin bir tespite yer verilmeksizin mahalle muhtarına imzalatılarak tutanak haline getirilmesi karşısında anılan tutanağın bu haliyle hukuken yapılmış bir tespit içerdiğinden söz edilmesi mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle, anılan yoklama fişine dayanılarak tarh edilen vergi ve kesilen cezalarda hukuki isabet bulunmamaktadır.
Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle vergi ve cezaları kaldırmıştır.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 19/11/2019 tarih ve E:2016/16625, K:2019/5976 sayılı kararı:
Uyuşmazlığın çözümü için 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 13. maddesi ile 213 sayılı Kanun’un 127, 129, 131 ve 132. maddelerinin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir.
Vergi Usul Kanunu’nun 129. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, yoklama yapanların elinde yoklama yetkilerini gösteren fotoğraflı resmi bir vesikanın bulunacağı, yoklama yapanların bu vesikayı, kendilerinden sorulmasa bile, nezdinde yoklama yapılan kimseye gösterecekleri, aynı Kanun’un 132. maddesinin birinci fıkrasında ise yoklama fişlerinin birinci nüshasının yoklaması yapılan şahıs veya yetkili adamına bırakılacağı, bunlar bulunmazsa bilinen adresine yedi gün içinde posta ile gönderileceği hükme bağlanmıştır.
Uyuşmazlık … tarih ve … sayılı yoklama tutanağına dayanılarak, 18/09/2014 ve 21/09/2014 tarihleri arasında davacı şirket tarafından organize edilen fuar alanında katılımcı firmalar tarafından yapılan ışıksız geçici ilan ve reklamlar ile tanıtımların ilan ve reklam vergilerinin davalı belediyeye ödenmesinden 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 13. maddesinin ikinci fıkrası gereğince davacı şirketin sorumlu olduğundan bahisle, davacı adına 2014 yılı için tarh edilen ilan ve reklam vergileri ile buna bağlı olarak kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemine ilişkindir.
Olayda, dosyada bulunan 24/10/2014, 31/10/2014 ve 08/11/2014 tarihli yoklama tutanaklarının incelenmesinden, davacı şirket yetkililerince yoklama memurlarının denetim ve tespit yapmak amacıyla yürüttükleri kamu görevini yerine getirmesine engel olunduğu ve şirket yetkililerinin yoklama tutanaklarına imza atmaktan imtina ettikleri hususları birlikte dikkate alındığında mahkeme kararında yazılı yoklama tutanaklarının usulüne uygun düzenlenmediği yolundaki gerekçe kabul edilir nitelikte görülmemiştir.
Bu nedenle davanın esası incelenerek karar verilmesi gerektiği sonucuna varıldığından vergi mahkemesince, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Daire bu gerekçeyle temyize konu kararı bozmuş; davacının karar düzeltme istemini reddetmiştir.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
24/10/2014, 31/10/2014 ve 08/11/2014 tarihli tutanaklarda yoklama memurlarının denetim ve tespit yapmak amacıyla yürüttükleri kamu görevini yerine getirmelerine engel olunduğu ve şirket yetkililerinin yoklama tutanaklarına imza atmaktan imtina ettikleri hususları tespit edilmiştir.
Dava konusu ihbarnamelerin dayanağının 18/09/2014 tarihli yoklama fişi olduğu, davacı şirket tarafından organize edilen fuarın 18/09/2014 ve 21/09/2014 tarihlerinde gerçekleştirildiği ve ihbarnamelerin de 23/09/2014 ve 29/09/2014 tarihlerinde düzenlendiği görülmüştür.
Anılan fuarın gerçekleştirildiği ve ihbarnamelerin düzenlendiği tarih itibarıyla davacı şirket yetkililerinin, yoklama memurlarının denetim ve tespit yapmak amacıyla yürüttükleri kamu görevini yerine getirmesine engel olduğuna ilişkin bir tespit bulunmadığından, söz konusu 24/10/2014, 31/10/2014 ve 08/11/2014 tarihli tutanaklar esas alınmak suretiyle hukuken geçerli bir yoklama yapıldığından bahsedilmesine olanak bulunmamaktadır.
Vergi Mahkemesi, ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak bu gerekçeyle ısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Tarhiyatın dayanağı olan 18/09/2014 tarihli yoklamanın yapılmasının davacının çalışanları tarafından engellendiği, bu yoklama esnasında şirket yetkilisinin olay yerinde bulunmaması nedeniyle kendisinden gerekli bilginin alınamadığı ve imzasına başvurulamadığı, davacının çalışanları tarafından da ilgili tutanağın imzalanmaması üzerine bu tutanağın mahalle muhtarına imzalatıldığı, bu hususların ayrıca yetkili memurlarca 20/09/2014 tarihinde tanzim edilen tutanakla da tespit edildiği belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ .’İN DÜŞÜNCESİ:
Dava konusu vergi ve cezalar, 18/09/2014 ve 27/09/2014 tarihli yoklama fişlerine dayanmaktadır. Anılan yoklama fişleriyle 18-21 Eylül 2014 ve 25-28 Eylül 2014 tarihleri arasında yapılan fuarlarda, vergiyi doğuran olaya ilişkin birtakım tespitler yapılmıştır. Anılan yoklama fişleri ilgili mahalle muhtarı ve yetkili memurlarca imza altına alınmıştır.
İlgili yoklama fişlerinde yoklama yapılan yerde davacının yetkilisinin veya çalışanının bulunmadığı veya imzadan çekindiği, bu nedenle tutanakların mahalle muhtarına imzalatıldığına dair herhangi bir açıklamaya yer verilmemiştir.
Ancak 20/09/2014, 17/10/2014, 24/10/2014, 31/10/2014, 08/11/2014 tarihli tutanaklarda tespit edildiği üzere yoklama memurlarınca ilgili fuar alanında karşılaşılan fiili güçlük nedeniyle denetimin yapılamaması, şirket yetkililerince veya çalışanlarınca 17/10/2014 tarihli tutanak hariç diğer tutanaklara imza atmaktan imtina edilmesi, şirket yetkilisince imzalanan 17/10/2014 tarihli tutanakta ise yoklama memurlarının ilgili fuar alanına alınmadığının tespit edilmesi birlikte dikkate alındığında, davacı tarafından ilgili müessesenin durumunu ve çalışma yerini yoklama memuruna göstermek, memurun müessesede tespit yapmasını sağlamak ve yoklama ile ilgili her türlü izahatı vermek gibi denetimden kaynaklanan bilgi verme ödevinin yerine getirilmediği sonucuna varılmıştır.
Bu nedenle davacı tarafından anılan ödevlerin yerine getirilmemesi nedeniyle yoklama fişlerinin tarh edilen vergi ve kesilen cezalara dayanak alınabilecek nitelikte olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, 213 sayılı Kanun’un mükerrer 30. maddesi uyarınca tarh edilen vergi ve Kanun’un 364. maddesi kesilen cezanın dayanağı yoklama fişlerinin içerdiği tespitlerin ve tarhiyat hesabının 2464 sayılı Kanun’un 15. maddesinde yer alan kurallara uygun olarak belirlenip belirlenmediği değerlendirilmek, ayrıca vergilendirmenin mükerrer nitelikte olup olmadığı incelenmek (dava konusu cezalı tarhiyatın bir kısmının dayandığı 18/09/2014 tarihli yoklama fişine istinaden başka bir tarhiyat daha yapılmış olup bu vergi ve cezalara karşı … Vergi Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında dava açılmıştır) ve damga vergisi yönünden hukuka uygunluk denetimini yapmak suretiyle karar verilmek üzere ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
İşbu dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler şu şekildedir:
23/09/2014 ve 29/09/2014 tarihli ihbarnameler içeriği vergi ve cezalar sırasıyla 18/09/2014 ve 29/09/2014 tarihli yoklama fişlerine dayanmaktadır. 18-21 Eylül 2014 ve 25-28 Eylül 2014 tarihleri arasında gerçekleşen fuarlarda yapılan yoklamalarda düzenlenen 18/09/2014 ve 29/09/2014 tarihli yoklama fişleriyle ilan ve reklamlara ilişkin tespit edilen hususlar tutanak altına alınmış ve bu yoklama fişleri mahalle muhtarına imzalatılmıştır. Her iki yoklama fişinde, yoklama yapılan yerde davacının yetkilisinin veya çalışanının bulunmadığı veya imzadan çekindiklerine dair herhangi bir açıklamaya yer verilmemiştir. 18-21 Eylül 2014 tarihli fuar devam ederken, 20/09/2014 tarihinde yoklama yapmak amacıyla yeniden iş yerine gidilmiş ancak şirket yetkililerince yoklama yapılmasına engel olunması nedeniyle yoklama yapılamamış ve bu hususlara yönelik tespitler fuar görevlisinin imzadan imtina ettiği şerhiyle tutanak altına alınmıştır. 17/10/2014, 24/10/2014, 31/10/2014, 08/11/2014 tarihlerinde de 20/09/2014 tarihinde gerçekleşen olaylara benzer olayların meydana gelmesi nedeniyle yoklama yapılamamış ve bu duruma yönelik tespitleri içeren tutanaklar, 17/10/2014 tarihli tutanak hariç, şirket yetkililerince veya çalışanlarınca imzadan imtina ettiği şerhiyle düzenlenmiştir. 17/10/2014 tarihinde düzenlenen tutanak ise ilgili yetkililerce imzalanmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Verginin idarece tarhı” başlıklı mükerrer 30. maddesi şu şekildedir:
“Verginin idarece tarhı; 29 uncu ve 30 uncu maddeler dışında kalan hallerde, mükelleflerin verginin tarhı için vergi kanunları ile muayyen zamanlarda müracaat etmemeleri veya aynı kanunlarla kendilerine tahmil edilen mecburiyetleri yerine getirmemeleri sebebiyle zamanında tarh edilemiyen verginin kanunen belli matrahlar üzerinden idarece tarh edilmesidir.
Bu takdirde vergi, 131 inci madde mucibince tanzim edilen yoklama fişine müsteniden tarh olunur.
Bu şekilde tarh olunan vergilerle cezalarına ilişkin ihbarnameler bir taraftan, mükellefin bilinen adresine posta ile yollanır; diğer taraftan mükellefin adını, soyadını, hesap numarasını, işini, adresini tarh edilen verginin ve kesilen cezanın miktar ve cinsini gösterir bir ilan vergi dairesinin ilan koymaya mahsus mahalline asılır.
İlanın asılması keyfiyeti ve tarihi tutanakla tesbit olunur.
(Değişik: 23/6/1982-2686/6 md.) Verginin tahakkuku ve cezanın kesinleşmesi için geçmesi gereken vergi mahkemesinde dava açma süresi; mükellefin bilinen adresinde tebligat yapıldığı hallerde tebliğ tarihinden, aksi halde tutanakla tespit olunan ilan tarihinden başlar.”
213 sayılı Kanun’un 127. maddesinde, yoklamadan maksadın mükellefleri ve mükellefiyetle ilgili maddi olayları, kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tespit etmek olduğu kurala bağlanmış, Kanun’un “Yoklama fişi” başlıklı 131. maddesinde ise yoklama neticelerinin tutanak mahiyetinde olan “yoklama fişine” geçirileceği, bu fişlerin yoklama yerinde iki nüsha tanzim olunarak tarihleneceği, bulunursa nezdinde yoklama yapılan veya yetkili adamına imza ettirileceği, bunlar bulunmaz veya imzadan çekinirlerse keyfiyetin fişe yazılacağı ve yoklama fişinin polis, jandarma, muhtar veya ihtiyar meclisi üyelerinden birine imzalatılacağı hükmüne yer verilmiştir. Ayrıca Kanun’un “Yoklama neticelerinin bildirilmesi” başlıklı 132. maddesinde, yoklama fişlerinin birinci nüshasının yoklaması yapılan şahıs veya yetkili adamına bırakılacağı, anılan şahısların bulunmaması halinde anılan fişin bilinen adresine yedi gün içinde posta ile gönderileceği kurala bağlanmıştır.
Aynı Kanun’un “Cezayı gerektiren olayın tesbiti” başlıklı 364. maddesinde “Vergi cezalarını gerektiren olaylar vergi dairelerince veya yoklamaya ve vergi incelemesine yetkili olanlar tarafından tesbit olunur.” şeklinde kurala yer verilmiştir.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun “Belediye Vergileri” başlıklı birinci kısmının “İlan ve Reklam Vergisi” başlıklı ikinci bölümünün “Konu” başlıklı 12. maddesinde “Belediye sınırları ile mücavir alanları içinde yapılan her türlü ilan ve reklam, İlan ve Reklam Vergisine tabidir.” kuralına yer verilmiştir. Kanun’un “Mükellef ve sorumlu” başlıklı 13. maddesinde “İlan ve Reklam Vergisinin mükellefi, yurt dışından gönderilen ilan ve reklamlar dahil olmak üzere, ilan ve reklamı kendi adına yapan veya yaptıran gerçek veya tüzel kişilerdir.
İlan ve reklam işlerini mutat meslek olarak ifa edenler, başkaları adına yaptıkları ilan ve reklamlara ait vergileri mükellefler adına ilgili belediyeye yatırmaktan sorumludurlar.” kuralı yer almaktadır.
2464 sayılı Kanun’un “Tarife ve Nispet” başlıklı 15. maddesinin 5281 sayılı Kanun ile değişik halinde ise ilan ve reklam vergisinin tarhında esas alınacak tarife ile tarifenin uygulanmasında uyulacak esaslar belirlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Mükelleflerce beyan dışı bırakılan vergilendirmeye konu bir unsurun varlığının vergi idaresince tespit edilmesi halinde ikmalen, re’sen veya idarece tarh yoluyla vergi tarhiyatı yapılabilmektedir.
İkmalen vergi tarhının yapılabilmesi için, önceden bir verginin tarh edilmiş olması ve bu vergiye ilişkin olarak hesaplanan matrah farkının, defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespit edilmiş olması gerekir. Re’sen vergi tarhının yapılabilmesi ise vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerin varlığına bağlıdır. Re’sen vergi tarhı bu hallere dayalı olarak takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlemiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunmasıdır.
İkmalen ve re’sen tarhın yapılabileceği haller dışında başvurulabilen diğer tarh yöntemi ise idarece tarh yöntemidir. Verginin idarece tarh edilebilmesi için şu sebeplerden herhangi birinin gerçekleşmiş olması gerekmektedir:
- Mükelleflerin verginin tarhı için vergi kanunları ile belirli zamanlarda müracaat etmemeleri
- Mükelleflerin vergi kanunlarıyla kendilerine yüklenen ödevleri süresinde yerine getirmemeleri
Vergilendirmeye ilişkin bu ödevlerin zamanına yerine getirilmemesi nedeniyle tarh ve tahakkuk etmeyen vergi, ilgili kanunda gösterilen matrah üzerinden Vergi Usul Kanunu’nun 131. maddesi gereğince düzenlenen yoklama fişine istinaden idarece tarh yöntemiyle tarh edilir. İdarece tarh edilen vergi ile kesilen cezalar, ihbarname kuralına göre tebliğ edilmesinin yanısıra belli başlı bilgileri içeren ilanı vergi dairesinin ilan koymaya mahsus mahalline asılmak suretiyle de duyurulmaktadır.
Yoklama müessesesi, mükellefleri ve mükellefiyetle ilgili maddi olayları, kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tespit etmek amacıyla öngörülen bir vergi denetim aracıdır. Yoklama esnasında düzenlenen yoklama fişi, tespit edilen hususları tevsik edici nitelikte ve tutanak mahiyetinde olan bir belgedir. Yoklama fişinin nezdinde yoklama yapılanın yetkilisine veya çalışanına imzalatılması, bu kişilerin bulunmaması veya imzadan imtina etmesi durumunda ise bu hususların yoklama fişine yazılması ve bu durumda yoklama fişinin polis, jandarma, muhtar veya ihtiyar meclisi üyelerinden birine imzalatılması gerekmektedir.
Ancak hakkında yoklama yapılan mükelleflerin, yoklamaya yetkili memura yoklama yapılan yerin durumuna göre çalışma yerini göstermek, yoklama ile ilgili izahat vermek, yetkili memurun iş yerini gezip görmesini ve yoklama konusuyla ilgili tespit yapılmasına imkân sağlamak gibi hususlarda yoklama memurlarına gerekli kolaylıkları göstermesi gerekmektedir. Yoklama memurları da, yoklama yetkilerini gösteren fotoğraflı resmi bir vesikalarını, nezdinde yoklama yapılan kişi sormasa dahi ibraz etmek, yoklama konusu iş hakkında mükellefe izahat vermek ve mükellefin haklarını gözetmekle yükümlüdür.
Yoklamaya başlamadan önce, yoklama esnasında veya yoklamadan sonra yoklama memurlarınca karşılaşılan herhangi bir engelleme, zorluk çıkarma ve benzeri durumlar sebebiyle emniyeti sağlayıcı bir tedbir alınmasına ihtiyaç duyulması halinde yetkililerin talebi üzerine Vergi Usul Kanunu’nun “İdarenin yardımı” başlıklı 7. maddesinde yer alan “Bilümum mülkiye amirleri, emniyet amir ve memurları, belediye başkanları, köy muhtarları ve kamu müesseseleri vergi kanunlarının uygulanmasında uygulama ile ilgili memurlara ve komisyonlara ellerindeki bütün imkanlarla kolaylık göstermeye ve yardımda bulunmaya mecburdurlar.” kuralı gereğince muhtarlar yoklama memurlarına gerekli yardımı yapmakla mükelleflerdir.
Belediye Gelirleri Kanunu’nda ilan ve reklam vergisi matrahının, fiziksel ölçülere ve miktara bağlı olarak hesaplanması öngörüldüğünden, ilan ve reklam vergisinin vergilendirilmesinde spesifik ölçütler esas alınmıştır. 2464 sayılı Kanun’un 16. maddesinde sayılan kişiler tarafından beyanda bulunulmaması halinde Belediyelerde görevli ve yetkili memurlarca vergilendirmeye konu olabilecek ilan ve/veya reklam mahiyetindeki levha, yazı, resim, bez, broşür, katalog gibi ilan ve/veya reklamın mahiyetine göre yapıldığı alanın yüz ölçümü, süresi veya miktarının usulüne uygun bir biçimde düzenlenecek yoklama fişiyle tespit edilmesi üzerine idarece tarh yöntemiyle tarhiyat yapılabilmektedir. Bu nedenle idarece tarh edilen ilan ve reklam vergisinin dayanağı yoklama fişinin, Vergi Usul Kanunun’un 131. maddesinde öngörülen kurallara göre tanzim edilmesi gerekmektedir.
Vergi Usul Kanunun’un 131. maddesinde öngörülen kuralların yanısıra yoklama yapan memurlar ile yoklama yapılan mükelleflerce kendilerine düşen ödev ve sorumluluklarının yerine getirilmesinin de yoklamanın usulüne uygun bir şekilde yapılması ve sonuçlanmasına katkı sunacağında herhangi bir şüphe bulunmamaktadır.
Dava konusu vergi ve cezalar, 18/09/2014 ve 27/09/2014 tarihli yoklama fişlerine dayanmaktadır. Anılan yoklama fişleriyle 18-21 Eylül 2014 ve 25-28 Eylül 2014 tarihleri arasında yapılan fuarlarda, vergiyi doğuran olaya ilişkin birtakım tespitler yapılmıştır. Anılan yoklama fişleri ilgili mahalle muhtarı ve yetkili memurlarca imza altına alınmıştır.
İlgili yoklama fişlerinde yoklama yapılan yerde davacının yetkilisinin veya çalışanının bulunmadığı veya imzadan çekindiği, bu nedenle tutanakların mahalle muhtarına imzalatıldığına dair herhangi bir açıklamaya yer verilmemiştir.
Ancak 20/09/2014, 17/10/2014, 24/10/2014, 31/10/2014, 08/11/2014 tarihli tutanaklarda tespit edildiği üzere yoklama memurlarınca ilgili fuar alanında karşılaşılan fiili güçlük nedeniyle denetimin yapılamaması, şirket yetkililerince veya çalışanlarınca 17/10/2014 tarihli tutanak hariç diğer tutanaklara imza atmaktan imtina edilmesi, şirket yetkilisince imzalanan 17/10/2014 tarihli tutanakta ise yoklama memurlarının ilgili fuar alanına alınmadığının tespit edilmesi birlikte dikkate alındığında davalı idarece yapılmaya çalışılan yoklamalar esnasında davacı tarafından denetimden kaynaklanan bilgi verme ödevinin yerine getirilmemesi nedeniyle yoklamada karşılaşılan güçlükler karşısında yardımda bulunan muhtar nezdinde düzenlenen yoklama fişlerinin tarh edilen vergi ve kesilen cezalara dayanak alınabilecek nitelikte olduğu sonucuna varılmış ve yoklama fişlerinde, anılan açıklamaya yer verilmemesi tarhiyatı kusurlandıracak nitelikte görülmemiştir.
Bu durumda, 213 sayılı Kanun’un mükerrer 30. maddesi uyarınca tarh edilen vergi ve Kanun’un 364. maddesi uyarınca kesilen cezanın dayanağı yoklama fişlerinin içerdiği tespitlerin ve tarh edilen vergi tutarının 2464 sayılı Kanun’un 15. maddesinde yer alan kurallara uygun olarak belirlenip belirlenmediği değerlendirilmek, ayrıca vergilendirmenin mükerrer nitelikte olup olmadığı incelenmek (dava konusu cezalı tarhiyatın bir kısmının dayandığı 18/09/2014 tarihli yoklama fişine istinaden başka bir tarhiyat daha yapılmış olup bu vergi ve cezalara karşı … Vergi Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında dava açılmıştır) ve damga vergisi yönünden hukuka uygunluk denetimi yapılmak suretiyle karar verilmek üzere ısrar kararının bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,
. Vergi Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/02/2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.