Yurt Dışında Yapılan Taşeron İnşaata İlişkin Vergisel İstisnalar

Yurt dışında yapılan taşeron inşaatla ilgili faturanın Türkiye’deki ana ortak olan firmaya kesilmesinde KV, KDV ve damga vergisinden muaf olup olmadığı hk.T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
KOCAELİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)
Sayı : B.07.1.GİB.4.41.15.01-KVK-2010/13-136 12/09/2011
Konu : Yurt dışında yapılan taşeron inşaatla ilgili faturanın Türkiye’deki ana ortak olan firmaya kesilmesinde KV, KDV ve damga vergisinden muaf olup olmadığı hk..
İlgide kayıtlı özelge talebiniz ile Libya’da inşaat işi yapan Türk ortaklı bir firmaya taşeron olarak hizmet vereceğinizi ve Libya’daki mevzuat gereği inşaatı yapacak firmanın Türk ortak haricinde hizmet alamaması nedeniyle Türkiye’deki ana ortaklık Libya’ya mal ve hizmet faturası kesebildiği için taşeron olarak şirketinizin de Türkiye’deki bu firmaya yurt dışı inşaatla ilgili fatura kesmek zorunda olduğunu belirterek, bu koşullarda yurt dışındaki inşaat işinden elde edeceğiniz kazancın kurumlar, katma değer ile damga vergisi muafiyeti olup olmadığı hususunda bilgi istenilmektedir.
KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN
Bilindiği üzere, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde; yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilen kazançlar kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
Diğer taraftan, konuyla ilgili olarak 03.04.2007 tarih ve 26487 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.9. Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançlarda istisna” başlıklı bölümünde;
“Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi ile yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel sonuç hesaplarına aktarılan kazançlar, herhangi bir koşula bağlanmaksızın kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
Benzer şekilde, anılan fıkranın (h) bendi ile de yurt dışında bulunan işyerleri veya daimi temsilcileri aracılığıyla yapılan ve yurt dışında vergilendirilen inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançların (vergi yükü oranına bakılmaksızın), ayrıca yurt içinde de vergilendirilmesinin önüne geçilmesi amacıyla bu kazançlar kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
Bu istisnanın uygulanması açısından, yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançların Türkiye’ye getirilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Söz konusu kazançların Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi istisnadan yararlanılması
için yeterlidir “
açıklamaları yapılmıştır.
Buna göre, yurt dışında elde edilen kazançların kurumlar vergisinden istisna tutulabilmesi için,
- Yapılan işin bir inşaat, onarım ve montaj işi ile teknik hizmet olması,
- Bu işlerin işyerleri veya daimi temsilciler vasıtasıyla yabancı bir ülkede yapılmış olması,
- Bu işlerden elde edilen kazancın yurtdışında vergilendirilmiş ve Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmiş olması,
gerekmektedir.
Ayrıca, yurt dışındaki inşaat ve onarım işlerinin Türkiye’de mukim bir firmanın yurt dışındaki bir şubesine ya da bir yabancı ülke firmasına taahhüt edilmiş olması sözü edilen faaliyetten elde edilecek kazancın kurumlar vergisinden istisna tutulmasına engel teşkil etmeyecektir.
Bu açıklamalara göre, yurt dışında yapılan söz konusu inşaat ve onarım işiyle ilgili olarak şirketinizce elde edilecek olan kazançların kurumlar vergisinden müstesna tutulmasına engel bulunmamaktadır. Ancak, bahse konu ülkede yapılacak taahhüt işinden elde edilecek kazancın anılan istisnadan yararlanabilmesi için, şirketinizce bu işe ilişkin düzenlenecek faturalara yurt dışında yapılan bir iş için olduğuna ilişkin şerh konulması, düzenlenen bu faturanın da yalnızca yurt dışı inşaat işlerine ilişkin kazancın tespitinde dikkate alınarak Türkiye’deki kazancın tespitine ilişkin kayıtlarda izlenmemesi ve Türkiye’deki kazancın tespitinde dikkate alınmaması; bahse konu işin yurt dışında şirketinizce taahhüt edilerek yapıldığının ilgili makamlardan alınacak belgelerle tevsik edilmiş olması gerekir.
KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasında; Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde; (5766 sayılı Kanunun 12/e maddesiyle değişen bent Yürürlük; 06.06.2008) ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler, yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler, serbest bölgedeki müşteriler için yapılan fason hizmetler ve karşılıklı olmak şartıyla uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki müşteriler için Türkiye’de verilen roaming hizmetleri katma değer vergisinden istisna edilmiştir.
Öte yandan anılan Kanunun 12 inci maddesinde ise, bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesi için; teslimin yurt dışındaki bir müşteriye veya bir serbest bölgedeki alıcıya ya da yetkili gümrük antreposu işleticisine yapılması veya malların yetkili gümrük antreposu işleticisine tevdi edilmesi gerektiği, yurt dışındaki müşteri tabirinin de; ikametgâhı, işyeri, kanunî ve iş merkezi yurt dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir firmanın yurt dışında kendi adına müstakilen faaliyet gösteren şubelerini ifade edeceği, bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için; hizmetlerin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan; 4 seri no.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğine göre,
Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca da bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesi için;
- Teslimin yurt dışındaki bir müşteriye yapılması,
- Teslim konusu malın Türkiye Cumhuriyeti gümrük hattından geçerek bir dış ülkeye veya bir serbest bölgeye vasıl olmalı ya da yetkili gümrük antreposuna konulması,
gerekmektedir.
Ayrıca 12 nci maddenin ikinci fıkrasında; yurt dışındaki müşteri kavramına açıklık getirilmiş ve söz konusu kavramın tanımı yapılmıştır. Bu tanımlamaya göre yurt dışındaki müşteri kavramından anlaşılması gereken ikametgahı, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan firmanın yurt dışında kendi adına müstakil olarak faaliyet gösteren şubeleridir. Öte yandan bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için de;
- Hizmetlerin yurt dışındaki bir müşteri için yapılması,
- Hizmetten yurt dışında faydalanılması, zorunludur.
Ayrıca, 60 sıra no.lu KDV Sirkülerinde belirtildiği üzere, Türkiye’deki bir mükellefin yurt dışında yaptığı inşaat, onarım, montaj işlerinin Türkiye’de ifa edilmemesi veya bu hizmetlerden Türkiye’de faydalanılmaması durumunda KDV’nin konusuna girmediği belirtilmiştir.
Buna göre, söz konusu faaliyetinizden dolayı firmanızca yapılacak işlemlerde yukarıdaki açıklamalara göre hareket edilmesi gerekmekte olup, yurt dışında yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisinin konusuna girmeyeceği tabiidir.
DAMGA VERGİSİ YÖNÜNDEN
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, yabancı memleketlerle Türkiye’deki yabancı elçilik ve konsolosluklarda düzenlenen kağıtların, Türkiye’de resmi dairelere ibraz edildiği, üzerine devir veya ciro işlemleri yürütüldüğü veya herhangi bir suretle hükümlerinden faydalanıldığı takdirde vergiye tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre, damga vergisi açısından görüş verilebilmesi için somut olaya ilişkin düzenlenen kağıdın görülmesi gerekmektedir