Reklamasyon Bedeli
Reklamasyon Bedeli
Ödenen reklamasyon bedelleri kurumlar /gelir vergisi ve katma değer vergisi yönünden önem arz etmektedir.
1. Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazançla ilgili hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Kurum kazancının tespitinde, Kurumlar Vergisi Kanununun 8’inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38’inci maddesinin birinci fıkrasında ise:
“Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:
İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir.
İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.
Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur.”
hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 40’ıncı maddesinde safi kazancın tespitinde indirilecek giderler sayılmış olup, maddenin (1) numaralı bendinde ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.
1.1. Genel gider sayılmanın şartları
Bir masrafın genel gider kapsamında gider yazılabilmesi için;
-
Harcamanın fiilen yapılmış olması,
-
Harcama ile iş arasında açık ve güçlü bir illiyet bağının bulunması,
-
Giderin keyfi olmaması, kazancın elde edilmesi için zorunlu olarak yapılmış olması,
-
Yapılan gider karşılığında gayrimaddi bir kıymet iktisap edilmemiş olması,
-
Maliyete dahil edilecek giderlerden olmaması,
-
Harcamanın, işin önemi ve hacmiyle mütenasip olması
gerekmektedir.
1.2. Vergilendirmede ispat (VUK md. 3)
213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Vergi Kanunlarının Uygulanması ve İspat” başlıklı 3’üncü maddesinde:
“B) İspat: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır. Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir. Şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi ispatlama vasıtası olarak kullanılamaz.
İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir.”
hükmü bulunmaktadır.
1.3. Reklamasyon faturası ve gider yazılması
Reklamasyon faturası; satışı gerçekleştirilen malın yeterli özellik, nitelik, kalite ve belirlenen standarda uygun olmaması nedeniyle, alıcı ve satıcının uzlaşarak belirlediği yeni duruma uygun olarak alıcı tarafından düzenlenen belgedir.
Satışı yapılan malın evsafına uygun olmaması veya kusurlu olmasından dolayı ortaya çıkan ve reklamasyon adı verilen fiyat indirimleri, özellikle tekstil sektörü başta olmak üzere çeşitli sektörlerde sıkça karşılaşılan bir uygulamadır.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, ihracatçı firma tarafından düzenlenen reklamasyon faturasında yer alan tutarın;
-
Yapılan işin mahiyetine uygun,
-
İş hacmi ile mütenasip olması,
-
Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun tevsik edici belgelerle belgelendirilmesi
şartıyla, kurum kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkündür.
2. KDV Yönünden
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun;
-
11/1-a maddesinde, ihracat teslimlerinin ve bu teslimlere ilişkin hizmetlerin KDV’den istisna olduğu,
-
20/1’inci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu,
-
35’inci maddesinde ise; malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya sair sebeplerle matrahta değişiklik vukubulduğu hallerde,
-
vergiye tabi işlemleri yapmış olan mükellefin bunlar için borçlandığı vergiyi,
-
bu işlemlere muhatap olan mükellefin ise indirme hakkı bulunan vergiyi,
değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve değişikliğin vukubulduğu dönem içinde düzeltecekleri,
iade olunan malların fiilen işletmeye girmiş olması ve bu girişin defter kayıtları ile beyannamede gösterilmesi gerektiği
-
hükümlerine yer verilmiştir.
2.1. Reklamasyonun matraha etkisi
Satışı yapılan malların evsafına uygun olmaması veya kusurlu olmalarından dolayı ortaya çıkan reklamasyon adı verilen fiyat indirimleri, matrahta değişiklik meydana getirdiği için Kanunun 35’inci maddesi gereğince işlem yapılacaktır.
-
Alıcı tarafından reklamasyon bedeline ilişkin olarak düzenlenecek faturalarda, reklamasyonun ilgili olduğu teslim veya hizmetin tabi olduğu oranda katma değer vergisi hesaplanması gerekmektedir.
-
Bu açıklamalar çerçevesinde, reklamasyon bedelinin ihracatçı firma tarafından şirketinize yansıtılmasında KDV Kanununun 35’inci maddesine göre işlem yapılacağından, ihracatçı firma tarafından reklamasyon bedeline ilişkin olarak düzenlenecek faturalarda, reklamasyon bedeli üzerinden, reklamasyonun ilgili olduğu teslim veya hizmet ifasının tabi olduğu oranda ayrıca KDV hesaplanması gerekmektedir.
-
Aynı şekilde, şirketiniz tarafından satılan çoraplara baskı hizmeti veren firmaya, söz konusu reklamasyona ilişkin düzenlenecek faturada, reklamasyon bedeli üzerinden, reklamasyonun ilgili olduğu teslim veya hizmet ifasının tabi olduğu oranda ayrıca KDV hesaplanması gerekmektedir.
[İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı, 11.01.2019 Tarih, 62030549-125[6-2016/464]-38875 sayılı Özelge]
2.2. Hizmet ihracında reklamasyon / fiyat farkı
Bir başka özelgede ise özetle şu açıklamalara yer verilmiştir:
“Buna göre, reklamasyon/fiyat farkı/ceza/iade konusu olan bedellerin hizmet ihracı ile ilgili olarak ortaya çıkması halinde, ihraç edilen hizmetler KDV Kanununun 11/1-a maddesi gereğince KDV’den istisna olduğundan, yurt dışındaki alıcı tarafından düzenlenecek belgedeki reklamasyon/fiyat farkı/ceza/iade bedelleri üzerinden KDV hesaplanmayacaktır.
Ancak, yurt dışındaki alıcıdan belgenin alınamadığı durumda ihracatçı firmanın, yeni bir fatura düzenleyerek önceki faturayı iptal etmesi ve bu bedellere isabet eden kısmın iade edildiğini gösterir bir belgeyi de ispat vesikası olarak kullanması mümkündür.
Diğer taraftan, hizmet ihracı nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyerek iadesi talep edilebilecek KDV tutarının hesabında, reklamasyon/fiyat farkı/ceza/iade bedelleri sonucu matrahta meydana gelen değişiklik sonrası hizmet bedelinin esas alınacağı tabiidir.”
(İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı, 17.08.2012 Tarih, B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.11-2636 sayılı Özelge)
