Bilanço esasına tabi şahıs işletmesinin sermaye şirketine devrinin vergi kanunları karşısındaki durumu.
I-GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 80 inci maddesinin son fıkrasında, faaliyetine devam eden ticari bir işletmenin kısmen veya tamamen satılmasından veya ticari işletmeye dahil amortismana tabi iktisadi kıymetlerle birinci fıkrada yazılı hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların ticari kazanç sayılacağı ve bunlara ticari kazanç hakkındaki hükümlerin uygulanacağı; aynı maddenin 2 nci fıkrasında ise, bu maddede geçen “elden çıkarma” deyiminin, mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade ettiği, 81 inci maddesinin 2 nci fıkrasında, kazancı bilanço esasına göre tespit edilen ferdi bir işletmenin bilançosunun bir sermaye şirketine aktif ve pasifiyle bütün halinde devrolunması, devir alan şirketin bilançosuna aynen geçirilmesi ve devredilen ferdi işletmenin sahip veya sahiplerinin şirketten, devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermayesi tutarında ortaklık payı alması. (Bu ortaklık payını temsil eden hisse senetlerinin nama yazılı olması şarttır.) halinde değer artışı kazancı hesaplanmayacağı, vergileme yapılmayacağı hüküm altına alınmıştır
Aynı Kanunun 94 üncü maddesinde, kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin kanun maddesinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükmüne yer verilmiştir.
Diğer taraftan anılan Kanunun 98 inci maddesinin birinci fıkrasında, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanların bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri karlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri ertesi ayın yirmiüçüncü günü akşamına kadar, ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye mecbur oldukları, ikinci fıkrasında ise ziraî ürün bedelleri üzerinden tevkifat yapanlar hariç olmak üzere, çalıştırdıkları hizmet erbabı sayısı 10 ve daha az olanlar, 94 üncü maddeye göre yapacakları tevkifatla ilgili muhtasar beyannamelerini, bağlı bulundukları vergi dairesine önceden bildirmek şartıyla her ay yerine Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarının yirmiüçüncü günü akşamına kadar verebilecekleri hükme bağlanmıştır.
Öte yandan; Kurumlar Vergisi Kanununun 31 inci maddesinde, muhtasar beyanname konusunda Gelir Vergisi Kanununda belirlenen usûl ve esasların, bu maddeye göre verilecek muhtasar beyannameler hakkında da uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, şahıs işletmesinin sermaye şirketine devri nedeniyle ve Vergi Usul Kanununun 161 inci maddesine göre şahsi sorumluluk halinde yürütülen faaliyetin son bulması şahıs işletmesi açısından işi bırakma anlamına geldiğinden şahıs işletmesince işi bırakma tarihine kadar yapılan ödemelerle ilgili tevkifatlara ilişkin verilmesi gereken muhtasar beyannamenin, genel beyan süresi içinde ilgili vergi dairesine verilmesi gerekmektedir. Devralan şirket tarafından devir tarihi itibariyle Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesine göre yapılacak tevkifatların, aynı Kanunun 98 inci maddesinde yer alan hükümler çerçevesinde beyan edileceği tabiidir.
II-VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 161 inci maddesinde işi bırakma, vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi şeklinde tanımlanmıştır.
Bu hükme göre, bir şahıs işletmesinin aktif ve pasifiyle bir limited şirkete devredilmesi durumunda şahsi sorumluluk altında yürütülen faaliyet son bulacağından şahıs işletmesi açısından işi bırakma olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve mükerrer 257 nci maddelerinin Hazine ve Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş, 362 ve 381 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmış, 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri yeniden belirlenmiştir
396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 2.2.1. bendinde “Mükellefler söz konusu bildirim formlarını aylık dönemler halinde düzenlemek ve takip eden ayın birinci gününden itibaren son günü akşamı saat 24:00’e kadar sistem üzerinden onaylamak suretiyle göndermekle yükümlüdürler.” denilmiştir.
Aynı Tebliğin 2.2.2. bendinde “Mükellefiyetin terki halinde bildirim formları, işin bırakıldığı tarihi izleyen ayın son günü akşamına kadar verilmek zorundadır. Bu bildirimler, kullanıcı kodu, parola ve şifre almış mükelleflerce veya 3568 sayılı Kanuna istinaden yetki almış meslek mensuplarınca verilecektir.” açıklamasına yer verilmiştir.
Bu açıklamalara göre şahıs işletmesinin devrolunduğu tarihe kadar yapılmış olan mal/hizmet alım satımların şahıs işletmesi tarafından; devir tarihinden içinde bulunulan ay sonuna kadarki mal/hizmet alım satımlarının ise devralan şirket tarafından Ba-Bs bildirim formları ile adı geçen Tebliğde belirtilen süre içerisinde bildirilmesi gerekmektedir.
III-KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;
-17/4-c maddesinde, Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinde belirtilen işlemler ile aynı maddenin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yazılı şartlar dahilinde adi ortaklıkların sermaye şirketine dönüşmesi işlemleri ve Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan devir ve bölünme işlemlerinin (Bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemler bakımından Katma Değer Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin (a) bendi hükmü uygulanmaz. İşlem sonunda faaliyetini bırakan, bölünen veya infisah eden mükelleflerce yüklenilen ve indirilemeyen vergiler, faaliyete başlayan veya devir ve bölünme sonrasında devredilen veya bölünen kurumların varlıklarını devralan mükellefler tarafından mükerrer indirime yol açmayacak şekilde indirim konusu yapılır.) KDV’den istisna olduğu,
-41/1 inci maddesinde ise mükelleflerin ve vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanların Katma Değer Vergisi beyannamelerini, vergilendirme dönemini takip eden ayın yirmidördüncü günü akşamına kadar ilgili vergi dairesine vermekle yükümlü oldukları
hüküm altına alınmıştır.
Konu ile ilgili olarak KDV Genel Uygulama Tebliğinin “II/F-4.3. Gelir Vergisi Kanununun 81 inci Maddesi Kapsamındaki İşlemler, Adi Ortaklıkların Sermaye Şirketine Dönüşmesi ile Kurumlar Vergisi Kanununa Göre Yapılan Devir ve Bölünme İşlemleri” başlıklı bölümünde konuya ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.
Buna göre, devrin yapıldığı ayın başından devir tarihine kadar gerçekleşen işlemlerin şahıs şirketi, devrin gerçekleştiği tarihten (devir tarihi dahil) bu tarihin içinde bulunduğu ayın sonuna kadar olan işlemlerin ise devralan sermaye şirketi tarafından, takip eden ayın 24 üncü (26 ıncı) günü akşamına kadar 1 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir. Keza sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi gereken katma değer vergisinin bulunması halinde yine takip eden 26’ncı günü akşamına kadar 2 no.lu KDV beyannamesi ile beyan edilmesi ve vadesinde ödenmesi gerekmektedir.
Öte yandan, şahıs işletmesine ait son dönem KDV beyannamesinde yer alan devreden KDV tutarının devralan sermaye şirketi tarafından mükerrer indirime yol açmayacak şekilde indirim konusu yapılması mümkündür.
Not: Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinde yayımlanan 29 Mart 2019 tarihli ve 115 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleriyle, muhtasar ve katma değer vergisi beyannamelerinin verilme süreleri yeni bir belirleme yapılıncaya kadar “…yirmialıncı günü” olarak uzatılmıştır.
Kaynak :Bursa VDB’nın 10.07.2019 tarih, 45404237-130[I-18-99]-E.126251 sayılı özelgesi.