Vergi İncelemesinin Süresinde Tamamlanmamasına Dair Bir Karar Özeti
Dava konusu olayda, davacı firma ihracat istisnasından doğan KDV alacağına yönelik nakden iade talebinin vergi incelemesi sonucuna göre yerine getirilebileceğinden bahisle reddine dair vergi dairesi işleminin iptali için Vergi Mahkemesinde dava açmıştır.
Vergi Mahkemesi, “..davalı idarece iade hakkının kazanılmadığına dair ihracatın gerçekleşmediğinin vergi incelemesi ile ortaya konulmadığı halde davacının KDV’nin iadesine yönelik taleplerinin yerine getirilmediği, öte yandan, 213 sayılı VUK’nun 146/6. maddesinde tam incelemelerin en fazla bir yıl, sınırlı incelemelerin ise en fazla 6 ay içerisinde bitirilmesi ve bu süreler içerisinde incelemenin bitirilememesi halinde 6 ayı geçmemek üzere ek süre verilebileceği ve ilgili birimlerin vergi incelemesinin öngörülen süreler içerisinde bitirilmesi için gerekli tedbirleri alma yükümlülüğünde oldukları hüküm altına alınmasına karşın, davacının iade talebinin uzunca bir süredir karşılanmadığı, bu durumun “kanuni öngörülebilirlik” ilkesine aykırılık oluşturduğundan davacının iade talebinin reddine dair işlemde hukuka uygunluk bulunmadığına” karar vermiştir.
Vergi Dairesi davayı kanun yolu istnafa taşımıştır. Bölge İdare Mahkemesi ; grup şirketlerinden biri olduğu tahmin edilen bir şirket hakkından düzenlenen vergi tekniği raporunda yapılan saptamaları da dikkate alarak konuyu değerlendirmiş ve “grup şirketleri arasındaki alım-satım faaliyetinin beyan ve ifade edildiği haliyle gerçeği yansıtmadığı, bu kapsamda, gerçeğe aykırı belge hangi grup şirketince düzenlenmiş olursa olsun, KDVUGT’nin “Özel Esaslar” başlıklı bölümü uyarınca, aynı ortaklara sahip bulunan ve … tarafından yönetildiği anlaşılan şirketlerden herhangi biri hakkında sahte fatura düzenlediği yönünde yapılan tespitin, diğer grup şirketlerinin iade istemlerinin de özel esaslara tabi tutularak gerçekleştirilmesine esas teşkil edeceği, bu nedenle davacı şirketin iade isteminin özel esaslar kapsamında, vergi inceleme raporuyla, yerine getirilmemesinde hukuka aykırılık bulunmadığı”na karar vermiştir.
Davacı şirket istinaf kararını temyiz etmiş ve Danıştay 3. Daire 16/12/2021 tarih, E: 2017/3060 K: 2021/6182 sayılı kararında özetle ve mealen, “davacı şirketin organize bir şekilde haksız KDV iadesi almaya yönelik eylemlerinin olduğu, bunun vergi incelemesi raporuyla sabit olduğu, bu sebeple bir vergi incelemesi sonucu tespit edilecek tutarın iadesinin yapılması gerektiği,
Ayrıca KDV sisteminde, iadenin yapılması için mükellefler tarafından talep edilmesi tek başına yeterli olmayıp iade taleplerinin yerine getirilebilmesi, düzenlenen ve kullanılan belgelerin gerçeği yansıtmalarına bağlı olduğu, diğer bir deyişle mükelleflere nakden veya mahsuben iade yönünden yasayla tanınan hakkın biçimsel koşulların varlığının yanı sıra iadeye konu KDV işlemlerine yönelik olarak herhangi bir olumsuz saptamanın bulunmaması gerektiği,
Davacı hakkındaki olumsuz tespitler dikkate alındığında, nakden iade talebinin inceleme sonucuna göre yerine getirileceği yönünde tesis edilen işlemde hukuka aykırılık görülmediğine” karar vermiştir.
Kaynak :www.adalet.org.tr