Vergi Tahsilatında Hata Varsa Düzeltme ve Şikayet Müessesesi İşletilebilir.
Konuyla ilgili olarak Danıştay 9. Dairesi tarafından verilen karar şu şekildedir.
“213 Sayılı VUK’nun “Vergi Alacağının Kalkması” başlığını taşıyan Altıncı Kısmının Üçüncü bölümünün 116. maddesinde, #vergi #hatası, vergiye ilişkin hesaplarda veya vergilendirmede yapılan #hatalar yüzünden #haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak tanımlanmıştır.
Kanun’un 117. maddesinde #hesap #hataları, 118. maddesinde ise #vergilendirme #hataları tek tek sayılarak belirlenmiştir. Kanun’un 118. maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendine göre, #mükellefiyette #hata, açık olarak vergiye tabi olmayan veya vergiden muaf bulunan kimselerden vergi istenmesi veya alınması, (3) numaralı bendine göre, #mevzuda #hata ise, açık olarak vergi mevzuuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi veya alınmasıdır.
Genel bütçeye, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri yükümlerin tarh, tahakkuk, tahsil işlemlerinden ve bunlarla ilgili zam ve cezalardan doğan uyuşmazlıkların çözümünde genel ilke, 2577 sayılı Kanun’a uygun olarak vergi mahkemesi nezdinde dava açılmasıdır. Vergilendirme işleminden doğan anlaşmazlık, bir #hukuki #ihtilaftan değil de, bir #maddi #hatadan ibaret bulunmakta ise, yasa koyucu pahalı ve uzun olan bu dava yolundan ayrı olarak VUK’nun 116. ila 126. maddelerinde vergi literatüründe “#düzeltme ve #şikayet müessesesi” denilen bir idari başvuru yolu düzenlemiştir. Bu müessesenin işleyebilmesi, başka bir deyişle, bu yola başvurulabilmesi için ortada bir hukuki ihtilaftan ziyade, VUK’nun sözü geçen maddelerinde yazılı olan “#vergi #hatası”nın bulunması gerekmektedir.”
Yukarıda anılan hükümlerin değerlendirilmesinden, vergi, resim ve harçların tarh, tahakkuk ve ödeme emri ile haciz işlemlerini de içeren tahsilat aşamalarında yapılan vergi hataları hakkında, mükelleflerin, 30 günlük (ödeme emrine karşı dava açılmasında 15 günlük) dava açma süresi içinde vergi mahkemesinde dava açmak suretiyle uyuşmazlığı yargı mercii önüne getirme hakları bulunduğu gibi, önce düzeltme yoluna başvurmak suretiyle vergi hatasının giderilmesini yetkili makamlardan istemek, reddi halinde, dava açma sürelerine bağlı kalarak yargı yerlerine başvurma hakları da bulunmaktadır. Ancak bu yolun sadece vergi hataları yönünden incelemeye tabi olacağı açıktır.
Uyuşmazlıkta ödeme emirlerine karşı 15 günlük dava açma süresi geçirildikten sonra davacının Aşkın Tüfekçi Devlet Hastanesinden olan hak ve alacaklarına uygulanan haciz işlemi sonucu tahsil edilen tutarın iadesi istemiyle yapılan düzeltme başvurusunun reddedilmesi üzerine anılan işlemin iptali talebiyle dava açıldığı, mahkeme tarafından verilen merciine tevdii kararı ile de şikayet yoluna başvurulması üzerine dava açıldığı görülmüş olup, bütünüyle değerlendirildiğinde istemin şikayet başvurusunun reddine dair işlemin iptaline ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu edilen şikayet başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlem 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamındaki işlemlerden olup mahkemece işin esasının vergi hatası kapsamında incelenmesi gerekirken, ödeme emri ve haczin, kamu alacağı niteliği kazanmış vergi, ceza ve harçların tahsili amacıyla vergi idarelerinin tahsilat aşamasında 6183 sayılı Kanun’a istinaden düzenlediği işlemlerden olması nedeniyle, ödeme emrine ve hacze karşı 213 sayılı Kanun’da düzenlenen hata düzeltmeye ilişkin hükümler uyarınca düzeltme-şikayet yoluna başvurulmasının mümkün olmadığı, davacı tarafından yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun reddine ilişkin davalı idare işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmesinde yasaya uygunluk bulunmamaktadır.
(Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 22/05/2019 Tarih ve E:2015/6918, K:2019/2317 Sayılı Kararı:)
Vergi Mahkemesinin ısrar kararı :
İlgilisine, tarh işleminden ayrı olarak, yeni bir idari dava açma hakkı veren düzeltme ve şikayet başvurusu yolu, Vergi Usul Kanunu’nda öngörülen ve bu Kanun’un 1. maddesi kapsamına giren vergi, resim ve harçlarda, Kanun’un 116. maddesinde tanımlanan anlamda vergi hatası sayılan hataların düzeltilmesi amacına yönelik bir idari başvuru yoludur.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 122. maddesinde, mükelleflerin vergi muamelelerindeki hataları düzeltme istemine konu yapabilecekleri düzenlenmiştir. Vergi hataları düzeltilme ve reddiyata ilişkin kurallar, Vergi Usul Kanunu’nun Birinci Kitabı olan “Vergilendirme” adı altında ve bu Kitabın “Vergi Alacağının Kalkması” başlıklı Altıncı Kısmının Üçüncü Bölümünde yer almaktadır. Bu bölümde yer alan ve vergi muamelelerindeki hataların giderilmesini amaçlayan düzeltme yolu ve Kanun’un 124. maddesinde öngörülen şikayet yolu, kamu alacaklarının güvenceye bağlanması yahut tahsili amacıyla tahsil dairelerince 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılan işlemleri kapsamamaktadır. Ayrıca, 6183 sayılı Kanun’da, 213 sayılı Kanun’un hata düzeltmeye ilişkin hükümlerine herhangi bir yollama da yapılmamıştır.
Ödeme emri ve haciz, kamu alacağı niteliği kazanmış vergi ve cezaların/harçların tahsili amacıyla vergi idareleri tarafından tahsilat aşamasında 6183 sayılı Kanun’a istinaden düzenlenen işlemlerden olması nedeniyle, ödeme emrine ve hacze karşı 213 sayılı Kanun’da düzenlenen hata düzeltmeye ilişkin hükümler uyarınca düzeltme-şikayet yoluna başvurulması mümkün değildir.
Olayda, davacı tarafından, karar ve ilam harçlarının vadesi belli olmayan amme alacağı olduğu, bu yüzden ödeme emri içeriği borçların ödenmesi için kendilerine bir aylık süre verilmesi gerektiği, yasaya aykırı bir şekilde tahakkuk ettirildiği sabit olan karar ve ilam harçlarının hak ve alacaklarının haczedilmesi suretiyle tahsilinin usule ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmektedir. Ancak, söz konusu iddialar ancak ödeme emrine ve hacze karşı süresinde açılan davalarda incelenebileceğinden, ayrıca kamu alacağının cebren takip ve tahsiline ilişkin işlemlere karşı düzeltme ve şikayet yolunun izlenmesine de olanak bulunmadığından, bu iddialara itibar edilmemiştir.
Bu durumda, kamu alacağının tahsili aşamasında ve 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılan işlemlere karşı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenen ve verginin tarh aşamasında yapılan hesap ve vergilendirme hatalarının düzeltilmesi amacıyla öngörülen düzeltme yolunun izlenmesinin mümkün olmadığı göz önünde bulundurulduğunda, davacı tarafından yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun reddine ilişkin davalı idare işleminde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Danıştay VDDK’nın 15.02.2023 Tarih, E:2021/818 K : 2023/139 Sayılı Kararından Derleme)