Bu Vergiyi Kim Ödeyecek ?
İşletme kayıtlarında enflasyon düzeltmesi (ED.)uygulamasının bütçeye olumlu ya da olumsuz mutlaka bir etkisi olacaktır. Enflasyon muhasebesine geçilirken mali tabloların daha gerçekçi bir durumu yansıtması amaçlanmış olsa da, Devletin buradan bir gelir beklemesi, başka bir ifadeyle vergi gelirlerinde artış beklemesi kadar doğal bir şey olamaz.
Açık kaynaklar üzerinden yaptığımız araştırmada, hedef olarak ortaya konmuş herhangi bir gelir rakamanına ulaşamadık.
Ancak 100 milyar TL gibi bir gelir beklentisininin olduğu söylenmektedir.
Bildiğiniz üzere halka açık şirketlerin bazıları 213 sayılı VUK’a göre hazırlanmış gelir tablolarını Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP) (www.kap.org.tr) üzerinden paylaşmaktadır. Şuana kadar 25 şirket (GYO’lar hariç) gelir tablolarını KAP üzerinden paylaşmışlardır. Aşağıda şirketlerin bildirilen gelir tablolarından yer alan ED zararı ya da ED. karlarına yer verilmiştir.
İncelediğimiz gelir tablolarına göre bu 25 şirket toplamda net 2.183.456.303,82 TL enflasyon düzeltmesi zararı bildirirken; yine toplamda net 1.905.982.227,38 TL dönem karı bildirmişlerdir.
Başka bir ifadeyle dönem karlarından daha fazla ED. zararı söz konusudur. ED. zararları şirketlerin dönem karını yaklaşık net %53 civarından azaltmıştır. Haliyle bugünkü duruma göre enflasyon düzeltmesi vergi gelirlerinde olumsuz bir sonuç doğurmuş görünmektedir. Ancak bu şirket sayının Türkiye genelini yansıtmayacağı malumdur. Yine de bize şimdilik bir fikir vermektedir.
Diğer taraftan bu 25 şirketten, sadece 5 şirket toplam 46.845.322,24 TL ED. karı bildirirken; diğer 20 şirket 2.230.301.626,06 TL tutarında ED. zararı bildirmişlerdir.
Gelir İdaresi Başkanlığı 2024/2. Dönem geçici vergi beyannamesi verme süresinin tamamlanması ile bu husustaki bütün veriler ellerinde olacağından mutlaka bu duruma bakacaklardır. Sanki bir sürprizle karşılaşacaklar gibi. Kendilerinin ED’nin gelir tablosuna/matraha/vergi gelirlerine etkisini kamuoyuyla paylaşacaklarına inanıyoruz.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ED’nin bütçe gelirleri üzerinde olumsuz etkisi olması halinde nasıl bir yol izleyeceğini bizler de merak etmekteyiz.
Ancak ED’nin;
✴ Anayasa’nın mali güce göre vergilendirme ilkesine aykırılık teşkil ettiğini,
✴ Yapılmakta/Yapılacak olan yatırımları cezalandırdığını,
✴ İmalı ya da inşası uzun zaman alan ( gemi, bina vs.) işlerde, ticaretin ruhuna aykırı olan bu durumun firmaları mali yönden zora sokacağını,
✴ Satılmamış maldan vergi almanın, doğmamış çocuğa don biçmek olduğunu,
✴ Kurumlar/Gelir vergisini, tabiri caizse, önden yüklenmeli bir vergiye dönüştürdüğünü,
✴ Mali yapısı zayıf şirketlerin varlıklarını sürdürmelerini tehdit edeceğini,
✴ Fiktif gelir doğurduğunu ( iştiraklerde ED gibi)
✴ Çok fazla açıklığa kavuşturulması gereken belirsiz alanlarının olduğunu,
✴ Geçici vergi dönemlerinde uygulamasında çok zorluk yaşandığını,
✴ 193 s. GVK’nın 38. maddesi kapsamında değerlendirilmemesi gerektiğini,
Tekraren ifade etmiş olalım.
Kaynak :
https://www.linkedin.com/feed/update/urn:li:activity:7233093850330726401/
https://frekansdenetim.com.tr/3157-2devamedenyatirimlarve-enflasyonmuhasebesiyadaduzeltmesi/
https://frekansdenetim.com.tr/298enflasyon-muhasebesi-uzerine-elestiriler/